Çocukluğumun Kurban Bayramı: Bayramın 2. Günü

Tekrar merhaba. Bugün Kurban Bayramı'nın 2. günü. Arefe gününden itibaren her gün sizlere kendi geçmişimden bayramı paylaşıyorum. Ben paylaşırken keyif alıyorum. Umarım sizler de okurken keyif alıyorsunuzdur.

Kurban Bayramının 2. gününde biz evde oturup, gelen misafirleri kabul ederdik. Herkes o gün mutlaka evde olduğumuzu bilirdi (annemler için bu gelenek hala değişmedi). Bayramın 2. günü yine erkenden kalkar güzel bir sabah kahvaltısından sonra misafirlerimiz için hazırlanırdık. Erken saatlerde gelmeye başlayan ziyaretler gece geç vakitlere kadar sürerdi. Tabi bu arada mutlaka akşam yemeğine kalanlar da olurdu. Tatlılar yenir, çaylar, kahveler içilirdi. Eğer yaz mevsimi ise bunların yanında soğuk içecekler de ikram edilirdi.

Tatlı ile ilgili hoş bir anımızı sizlerle paylaşayım. Bir Ramazan Bayramında gelen misafirlerimizin birkaçı artık her evde tatlı yemekten bıktıklarını, içlerinin bayıldığını, bayramlarda turşu da olsa fena olmayacağını söyledi, hoş bir sohbet arasında. Annem de Kurban Bayramında size turşu yapayım o zaman dedi. Tabi herkes güldü, o anda kimse ciddiye almadı. 2 ay 10 gün sonra Kurban Bayramı geldi çattı. Bayramın 2. günü turşudan bahseden misafirlerimiz geldiğinde annem kendi yaptığı turşu suyunu ve salatalık turşusunu ikram edince önce herkes şaşırdı, sonra da kahkahalar yükseldi. Bu durum herkesin çok hoşuna gitti ve devamını beklediklerini söylediler. Bu da bizim hayatımızda hoş bir bayram anısı olarak yerini aldı.

Çocukluğumun Kurban Bayramının 2. günü oldukça yorucu geçerdi. Elimden geldiğince ikramlarda anneme yardım ederdim. Evden çıkamadığımız için başta bu duruma bozuluyordum ama insanların bizi sevip, sayıp her bayram ziyaretimize gelmesi hoşumuza giderdi. Gerçi artık günümüz bayramlarında bu gelenek kalkmak üzere hatta kalktı bile diyebiliriz. Bayramınız sağlıklı ve huzurlu geçiyordur umarım. Görüşmek üzere...